K(caps)imi insanlar vardır, ömürlerinin her adımlarında iz bırakırlar. Mehmet Hoca, işte o nadide insanlardan biri; Anadolu yollarinda, ikliminde 82 bahar görmüş, lakin ruhu hala capcanlı bir çınar. Gözlerinde yılların biriktirdiği hikayeler, dudaklarında tebessümle yoğrulmuş anılar taşıyor.
Geçtiğimiz günlerde Mehmet Hoca ve yakın arkadaşı Yaşar Bey'le karşılaştık. İki dostun muhabbetine, şakalaşmalarına tebessümle cevap verdik. Mehmet Hoca'nın gözlerinden yılların bilgeliği, Yaşar Bey'in yüzünden ise sarsılmaz bir dostluğun izleri okunuyordu.
Bir Ömrü Öğretmeye Adanmışlık
Mehmet Hoca, Anadolu'nun dört bir yanında ilkokul öğretmenliği yapmış, binlerce öğrencinin hayatına dokunmuş gerçek bir eğitim neferi. Van'ın soğuk rüzgarlarından Konya'nın mistik atmosferine, İstanbul'un kalabalığına kadar birçok şehirde iz bırakmış. Emeklilik ile birlikte son durağı Yalova olmuş.
Hayat arkadaşı da kendisi gibi bir gönül eri, bir ilkokul öğretmeni. Belli ki, bu yuvada sevgi ve bilgelik, kuşaktan kuşağa aktarılan en kıymetli mirasmış. Öğrencileriyle arasında ördüğü gönül köprüsü ise, zamanın ve mesafelerin yıkamadığı bir abide. Hâlâ kapısını aşındıranlar, hala telefonunun ucundan sesini işitmeye can atanlar... Bayramda dahi birkaç öğrencisinin ziyaretine gelmesi, onun sadece bir "hoca" değil, aynı zamanda bir "baba figürü", bir "yol gösterici" olduğunu fısıldıyor kulaklara.
Ekonomist Oğullar ve Çin'deki Başarı Hikayesi
Mehmet Hoca'nın gurur duyduğu iki oğlu var. Biri 60, diğeri 48 yaşında. Oğulları, babalarının aksine farklı bir yolda, ekonomi alanında ilerlemişler ve her ikisi de başarılı birer ekonomist olmuşlar. Hatta içlerinden birinin Çin'de yılın en iyi ekonomisti seçilmesi, ailenin eğitim ve başarıya ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Ödülünü almaya gitmeyişi ise ayrı bir hikaye konusu olsa gerek!
Mehmet Hoca'nın yaşam öyküsü, bize sadece bir öğretmenin değil, aynı zamanda bir ömrü sevgiyle, bilgiyle ve dostlukla dokumanın erdemini fısıldıyor.
Yorumunuz için teşekkür ederim.