9 yıl olmuş gidişinin üzerinden. Sen gideli; anılar hüzne karışmış, hüzünler özleme, fırtınaya bırakmış keder. Dünlerin, bugünlerin ve yarınların zamansızlığı kalmış zihnimde. Gözlerimde durgun bakış, göğsümde yani şuramda tarifsiz bir acı, sensizlik, çocuğuma anlattığım anılarda sen, babasız bir ben kaldı.
Fabrika çıkışı getirdiğin incirlerin tadı hala damağımda, Bruno Amadio'nun 80 li yıllarda yaptığı "Ağlayan Çocuk" resmi ile getirdiğin kibrit kutularında, yumruğunu gökyüzüne kaldırdığın grev çadırlarında, gözaltına alındığın sıkı yönetim koşullarında, gençlerle oturduğun içki masalarında ve kaldırdığın cenaze namazlarında kaldı.
Su tesisatı için yürüdüğümüz Kavakpınar yollarında, üç kuruş için ailece hazırladığımız kese kağıtlarında, güreştiğin askerlik fotoğraflarında, içtiğinde yaşadığımız tartışmalarda kaldı.
Kapı önüne geldiğinde, çaldığın ıslık ile babam geldi diye pencere koşuşum, "baba teşekkür aldım" diyişim saçlarımı okşayışın ve gazoz ısmarlayışın kaldı.
“Allahım! .. İşte bugün,
Şu zavallı ömrümün
En matemli bir günü.
Elim böğrümde kaldım,
Ben bugün haber aldım:
Babamın öldüğünü.
Bitti hayatın tadı,
Bu haber bırakmadı,
Dudağımda tebessüm.
Kalbim oyuldu yer yer,
Aman Yarabbi, meğer
Ne acıklı imiş ölüm”
SABAHATTİN ALİ
SABAHATTİN ALİ
Yorumunuz için teşekkür ederim.