Bu yazı "Adrasan'a Yolculuk" yazısının devamıdır. İlk yazıyı okumak için tıklayınız.
Nihayet, 1.5 kilometrelik o bekleyiş dolu yolculuğun sonunda Adrasan sahiline ulaştım. Karşımda alabildiğine mavi deniz, alabildiğine incecik kumlar ve her yanı saran sakinlik... Tek kelimeyle huzur...
Havuzun yaşattığı hayal kırıklığı, bu manzara ve huzur ortamı karşısında tamamen yok oldu gitti. Burası, gerçekten de "saklı cennet" tanımının hakkını veren, dinginliğiyle ruhu dinlendiren bir yer.
Daha önce tekne turu için Adrasan'a uğradığımda, sahilde şezlong bulmak neredeyse imkansızdı. Hele ki arabayla gelmişseniz, otopark bulmak tam bir işkenceydi. Sahile paralel uzanan yolda yürümek bile kalabalıklardan mümkün olmazdı.
Bu sefer ise bambaşka bir Adrasan karşıladı beni. O eski işkenceyi ve çileyi yaşamadan, rahat bir tatil yapma fırsatı buldum.
Diğer taraftan, Adrasan sahilinde yürürken içimde garip bir burukluk hissettim. Bir zamanlar cıvıl cıvıl olan bu sahilde, şimdi adeta in cin top oynuyordu. Sahil boyunca sıralanan restoranların içleri bomboş, garsonlar sıkıntıyla etrafa bakınan gözlerle adeta sinek avlıyordu. Oteller ve pansiyonlar da boş. Hatta karavan çiftliklerinde ne bir karavan, ne de bir insan vardı.
Bu manzara, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumun turizm üzerindeki acı etkisini göstermesi açısından bir kanıt niteliği taşıyordu. Her ne kadar bu sessizlik huzur verese de Adrasan gibi doğasıyla, deniziyle insanı büyüleyen bir cennetin bu denli sessizliğe bürünmesi, içimi derinden burktu. Sanki her köşe başından, her boş sandalyeden, "Bizim de yaşamaya ihtiyacımız var!" diyen bir sessiz çığlık yükseliyordu.
Siz de bu konu hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşmak ister misiniz? Yorum bölümümüz, fikir alışverişinde bulunabileceğiniz, sorular sorabileceğiniz ve farklı bakış açılarını keşfedebileceğiniz bir platform.
Yorumlarınız, içeriğimizi zenginleştirdiği gibi, diğer okuyucular için de değerli bir kaynak oluşturuyor. Katkılarınızla birlikte daha dinamik ve etkileşimli bir topluluk oluşturacağımıza inanıyorum.
Düşüncelerinizi duymak için sabırsızlanıyorum!