Eski Datça sokaklarında bir deli . Yeşim hanım, gururla ben bu köyün delisiyim diyor.
Saçlarında rengarenk çiçekler, gözlerinde ise masmavi bir deniz—ama o çiçekler süs değil; baharı çağrıştırıyor, umudu serpiştiriyor.
Belki de çok uzun zaman karanlıkta yürümüş bir yolcudur. Hastalığın, korkunun, yalnızlığın eşiğinden geçmiştir. Şimdi gülümseyişiyle meydan okuyor hayata . Deliliği, bir yenilgi değildir; bir zaferdir aslında. Bir başkaldırıdır “sıradan” olana, bir haykırıştır “vazgeç” diyen her sese karşı.
“El işi” dükkânında; her renk, her dikiş, her boncuk; içindeki savaşın bir izidir. Gülen yüzüyle seni karşılarken, “iyi ki buradayım” der gibidir sessizce.
Ve Datça’ya yolun düşerse,
yalnızca o bakışı gör yeter: Deliliğin ardında nasıl bir güç saklı, anlarsın.
Siz de bu konu hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşmak ister misiniz? Yorum bölümümüz, fikir alışverişinde bulunabileceğiniz, sorular sorabileceğiniz ve farklı bakış açılarını keşfedebileceğiniz bir platform.
Yorumlarınız, içeriğimizi zenginleştirdiği gibi, diğer okuyucular için de değerli bir kaynak oluşturuyor. Katkılarınızla birlikte daha dinamik ve etkileşimli bir topluluk oluşturacağımıza inanıyorum.
Düşüncelerinizi duymak için sabırsızlanıyorum!